in

YARINLARA MEKTUP

TİP’li Öğrenciler Yazdı…

Sıra arkadaşım,
Hayatımız bizim değil, ama bizim ellerimizde.
Herkesin hakkında konuştuğu ama kimsenin fikrini sormadığı hayatlara sahip milyonlara bu mektup. Herkesin bizimle ilgili bir fikri, yargısı, gelecek planı var. Bütün hayatımız doğumumuzdan itibaren planlanmış ve biz de hayat denilen bu tiyatroda figüranmışız gibi. İşte bu mektupla daha önce seslenilmeyen, kendisi olan ama sesi olmayan liselilere bir çağrımız. Derdimiz sınav puanı, gelecek planı veya meslek hedefi değil, sizsiniz, biziz. Bugün ve geleceğiz. Bu mektubu Türkiye’nin dört bir yanında, tıpkı senin gibi milyonlarca sıra arkadaşımızın aslında ne düşündüğünü bildiğimizden, aynı şeyleri düşündüğümüzden ötürü kaleme alıyoruz. Ülkemizin tepesinde yıllardır dolaşan kara bir bulut var. Bu kara bulut, en güzel yıllarımızda güneşi görmemizi engellemeye çalışan, ülkemize dair umutlarımızı, potansiyelimizi tamamen bitirmeye yemin etmiş bir kara bulut. Yalnızca kendi menfaatlerini düşünenler, bir avuç ayrıcalıklı insan için milyonlarca insanı kaderine terk ediyor, sefalet ve yoksullukla baş başa bırakıyor.
Nedir senin, benim, bizim istediğimiz? Ayrımcılıktan, çağ dışı düşüncelerden, yoksulluktan uzak iyi bir eğitim hayatı, arkadaşlarımızla eğlenerek geçireceğimiz bir gençlik ve gelecek… Canımızın istediği yemeği yiyebilmek, gezebilmek ya da bir bilgisayar oyununu, bir kitabı, bir sinema biletini kara kara düşünmeden satın alabilmek. Çok şey mi istiyoruz?
Biz her şeyden herkes kadar istiyoruz ama bize bunları çok görüyorlar. Bir cep telefonumuz, üzerimizde kıyafetimiz var diye, ayda yılda 1 kere arkadaşlarımızla dışarı çıkabiliyoruz diye iyi şartlarda yaşadığımızı söylüyorlar, nankörlükle suçluyorlar bizi. Oysa eğitimde, hayat kalitesinde, mutlulukta defalarca sınıfta kalan bir Türkiye’yi onlar yarattı kendi elleriyle! Bir de umut var! Gençlik umudunu kaybederse, ne kalır bu ülkeden geriye? Kara bulut varsa, on yıllardır dönüp duruyorsa tepemizde, bizde de her geçen gün büyüyen bir umut var. Kendi ülkemizde, istediğimiz gibi, kardeşçe, mutlu, başarılarla dolu bir yaşama sahip olmanın umudu…
Bir köşede beklemenin vakti çoktan geçti; artık “Taleplerimizi nasıl gerçek kılarız?” diye sormanın; hayal etmenin, işe koyulmanın zamanı! İşte sana tüm bunlar için bir pusula sunuyoruz!
Eşitliğin ve özgürlüğün hüküm sürdüğü, işsizliğin yasaklandığı, gelecek kaygımızın olmadığı bir düzen için şimdi ayağa kalkma ve mücadeleye katılma vaktidir. Sosyalizm, hayallerimizdeki yaşamı bizlere sunacak tek gerçekçi çözümdür. Eşitsizlik yaratan bu düzene son vermek için seni de mücadeleye, çağırıyoruz.
Ne çaresizsin ne de memleketten umudunu kesmelisin!
Umut, yarını yaratacak olan bizlerdedir!
O umut nasıl ayakta durur, nasıl daha da büyür? Yalnızca ve yalnızca mücadeleyle, birliktelikle. Liselerden, üniversitelerden, okul sıralarından başlayarak yaygınlaştıracağımız umut ile ülkemizin dört bir yanını sarmalı ve birbirimize tutunmalıyız. Kara bulutları ancak umudun zaferi dağıtabilir, ancak bu şekilde aydınlığa kavuşabiliriz.
Sen de sıkıldın böyle yaşamaktan, biliyoruz. Biz bir şey yapmazsak bu düzen böyle gidecek. Böyle gitmesin diyorsak eğer, biz bir şeyler yapacağız. Bizden önce karanlıktan aydınlığa yürüyenler oldu. Şimdi de biz yapacağız. Kindar ve dindar bir nesil yetiştirmek isteyenlere karşı aydınlık bir Türkiye’nin kurucuları olacağız!

BU İÇERİĞİ OYLAYIN.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir