in

SINIFTA KALDIN MESEM

Muhammed Dalga yazdı…

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM) projesi, kağıt üzerinde mesleki eğitim ve istihdamı desteklemek amacı taşıyor gibi görünse de, gerçekte ucuz iş gücü yaratma aracına dönüşmüş durumda. Bu sistemin asıl amacı, sıra arkadaşlarımızı erken yaşta bir iş gücü haline getirerek hem işverenlerin maliyetlerini düşürmek hem de istihdam istatistiklerini manipüle etmektir. Ancak bu süreçte sıra arkadaşlarımızın eğitim hakları ve güvenli çalışma şartları büyük ölçüde ihmal edilmektedir.

MESEM kapsamında çalıştırılan arkadaşlarımızın birçoğu, düşük ücretlerle ve neredeyse hiçbir iş güvencesine sahip olmadan iş piyasasına sürülmektedir. Asgari ücretin dahi altında bir maaşla çalıştırılan arkadaşlarımız, işverenlerin ucuz iş gücü ihtiyacını karşılamaktan öteye gidememektedir. Bu durum, hem gençlerin bireysel gelişimlerini olumsuz etkilerken hem de gelecekteki ekonomik bağımsızlıklarını riske atmaktadır. Çalışma saatleri ve koşulları ise çoğu zaman iş sağlığı ve güvenliği standartlarından uzak bir şekilde düzenlenmekte ya da hiç denetlenmemektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı ve sermayedarlar, bu projeyi mesleki eğitimin bir parçası olarak lanse etse de, gerçekte yapılan; bizleri örgün, bilimsel eğitimden uzaklaştırarak işverenlerin çıkarlarına hizmet eden bir sisteme dahil etmektir. Çıraklık eğitimi adı altında bizler, derslerden çok fabrikalarda veya atölyelerde vakit geçirmeye zorlanmaktayız. Eğitim sürecinin denetimsizliği, bizlerin hem akademik hem de mesleki açıdan yeterli donanıma sahip olmasını engellemektedir. Ayrıca, bu sistemin “eğitim” başlığı altında yürütülmesinin asıl amacı ucuz iş gücü yaratma politikalarını kamufle etmektedir.

Mesleki eğitim merkezlerinin içeriği, çoğunlukla çağdaş bilimsel eğitim standartlarından uzak, pratik becerilere dayalı bir yapıdadır. Bu durum, öğrencilerin geniş bir vizyona sahip olmalarını ve farklı alanlarda kendilerini geliştirme fırsatını kaybetmelerine neden olmaktadır. Oysa gerçek bir mesleki eğitim, yalnızca teknik beceriler değil, aynı zamanda bireyin analitik düşünme, problem çözme ve iletişim yeteneklerini de geliştirmelidir. MESEM’in mevcut haliyle bunu başarması mümkün değildir MESEM sınıfta kalmış ve zorla devam ettirilmeye çalışılan bir sistem haline gelmiştir.

Bu sistemin arkasındaki sermaye destekli motivasyon, genç bireylerin emeğini sömürmek üzerine kuruludur. Öğrenciler, hem düşük ücretlerle çalıştırılarak işverenlere ekonomik avantaj sağlamakta hem de eğitimsizlik nedeniyle gelecekte düşük ücretli işlere mahkum edilmektedir. Bu durum, sadece bireysel düzeyde değil, toplumsal olarak da derin sorunlara yol açmaktadır. Eğitimden uzaklaştırılan bir gençlik, gelecekte ülkenin sosyal ve ekonomik kalkınması için büyük bir tehdit oluşturacaktır.

MESEM projesi, eğitimden çok iş gücü yaratma amacına hizmet eden, gençlerin haklarını ve güvenliklerini hiçe sayan bir sistemdir. Milli Eğitim Bakanlığının bu projeyi sermayenin değil, gençlerin ihtiyaçlarını merkeze alan bir eğitim modeli haline getirmesi gerekmektedir. Çıraklık eğitiminin denetim altına alınması, güvenli çalışma şartlarının sağlanması ve bilimsel eğitim standartlarına uygun bir müfredat oluşturulması, bu sistemin gerçek anlamda mesleki eğitim sağlayabilmesi için atılması gereken temel adımlardır. Ancak bu şekilde, genç bireyler hem eğitim haklarından mahrum kalmadan mesleki gelişimlerini tamamlayabilir hem de topluma katkı sağlayan bireyler haline gelebilir.

BU İÇERİĞİ OYLAYIN.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir