in

DİL VE KILIÇ: NORMAN FETHİNİN İNGİLİZCE ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Beran Kurtuluş Bolat yazdı…

1066 yılında İngiliz kralı Edward’ın ölümünden sonra; uzaktan kuzeni Kuzey Fransa’da bulunan Normandiya topraklarının dükü Edward, İngiliz tahtına talip olmuştur. Bununla birlikte fırsattan istifade etmek isteyen Norveç kralı Harald Hardrada da tahta talip olmuş ve Britanya Adaları’na doğru yelken açmıştır. Fakat tahta sahip olmak isteyen Edward’ın eniştesi Harold, tahtı bırakmayı reddetmiş ve gelen kuvvetleri savurmak için yeni bir ordu toplamıştır. Bu üç gücün kaçınılmaz çarpışması İngiltere tarihini başka bir yola savurmakla kalmamış, aynı zamanda dilini ve kültür yapısını da kalıcı olarak değiştirmiştir.

Sonbaharın ilk haftalarında 300’e yakın gemi ve 15,000’e yakın asker ile İngiltere’nin doğusuna ayak basan İskandinav ordusu, Kral Harold’un rakibi ve sürgün edilmiş kardeşi Tostig’in birlikleri ile birleşir.

Güçlenmiş İskandinav ordusu iki İngiliz ordusunu bertaraf eder ve York şehrini ele geçirir. Bu yenilgiyi duyan Harold, önceden dağıttığı ordusunu yeniden toplayıp birliği ile York’a varır. Eylül ayının sonlarına doğru İngiliz ordusu, İskandinav ordusunu Stamford Bridge köyünde yakalar.

Hazırlıksız yakalanan Küçük Harold, köye bağlı olan köprüyü savunmaya çalışır fakat başarısız olur. “Stamford Bridge Muharebesi” olarak tarihe geçen savaşta Harald Hardrada ve Tostig savaş sırasında ölürler. Bu savaş ile İkinci Harold, taht talibini öldürmüş ve İskandinav ordusunu feshedip Norveç’e geri sürmüştür.

Harold’un vikingleri yenişinden 3 gün sonra, Edward yaklaşık 7000 piyade ve 3000 süvari ile İngiltere’ye adım atar. Edward, Hastings köyünü ele geçirir ve köyde tahkimatlar inşa eder. Norman ordusunun düzenli yağmalamaları yüzünden Harold tekrardan Güney’e gider ve Edward ile savaşmak zorunda kalır. Savaşmaktan ve uzun süren yürüyüşlerden yorgun düşen İngiliz ordusu, Normanlar ile Ekim ayının ortasında Hastings köyünün yakınlarında buluşur. İki ordu da sayı olarak neredeyse aynı olmalarına rağmen, İngiliz ordusu çoğunlukla yeni seferber edilmiş çiftçilerden oluşurken; Normanların ordusu profesyonel Flandreli, Breton paralı askerlerden ve Frank şövalyelerinden oluşmaktaydı.

İngiliz ordusunun yakın bir tepeye yerleştiğini öğrenen Edward, ordusunu toplar ve düşmanla yüzleşir. Tepe avantajında savaşan İngiliz ordusu, sahip olduğu avantajlara rağmen **gerilemeye başlar ve Kral Harold’un ölümü ile birlikte İngiliz ordusu yenilgiye uğrar.

**Hastings Muharebesinin ardından İngilizler, yeni bir kralın altında toplanmayı deneseler de Londra’nın düşüşüyle birçok İngiliz soylusu William’a boyun eğer. Artık İngiliz tahtının sahibi olan William, bazı İngiliz soyluları ile ilişkilerini güçlendirirken; birçok Anglo-Sakson asıllı soylunun topraklarını ve ünvanlarını Norman takipçilerine devreder. Bu deprem gibi değişim;  bundan sonra yazılan bütün kanunların, kayıtların ve yasal metinlerin Fransızca yazılacağı ya da en azından ağır bir Fransız etkisi altında kalacağına işarettir. Bu değişimlerin ardından bir metne en iyi örnek, 1086 yılında İngiliz şehirleri üzerine yapılan tetkiklerin derlemesi olan “Domesday Book” verilebilir. Metin Latince yazılmış olup içindeki birçok kelimenin İngilizce çevirisi yoktu. Bu tür eksiklikleri gidermek için Fransız soyluları İngilizceye birçok yasal terim getirmiştir. Bunlara örnek olarak hakim anlamında “judge”, adalet anlamında “justice” ve şansölye anlamında “chancellor” gibi kelimeler getirilebilir. Bu kültür sentezi İngiltere’nin Fransa daki topraklarını kaybetmesine yol açan Yüz Yıl Savaşı’nın sonuna, 1453’e kadar sürer…

BU İÇERİĞİ OYLAYIN.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir