in

ARTAN FAŞİZM VE GENÇLİK

Tilbe Etker yazdı…

24 yıllık AKP iktidarında eğitim, siyaset ve sosyal konular başta olmak üzere toplumda birçok şey değişmiştir. Bunlardan biri de birçoğumuzun başka seçeneği olmadığı için uyum sağlamak zorunda kaldığı eğitim sistemidir. Müfredat ve eğitim sistemi de bu 24 yıl içerisinde değişmiş unsurlar arasındadır. Bu değişimler her geçen gün biz öğrencileri gerek fiziksel gerek psikolojik olarak zorlamaktadır.

Hayatlarını dolu dolu yaşayabileceğimiz bir dönemi olan lise yılları,  öğrencilerin siyasetle ve belirli ideolojiler ile tanışmasında da etkilidir. Bu siyasi görüşler ve belirli ideolojiler öğrencilerin gelecekte ki ve o gün ki yaşamlarına ve hayat tarzlarına da yön verir. İdeoloji oluşumunda etkili olan unsurlar arasında eğitim sistemi ve okul da bulunur.

Lise çağında ortaya çıkan ideolojilerden biri de faşizmdir. Günümüzde liseler için önemli olan bir konu da faşizmin lise çağında benimsenmesi ve gün geçtikçe öğrenciler arasında popülerlik kazanmaya devam etmesidir.

Günümüzde büyük bir problem olan göçmen krizi ve toplumda rahatsızlık uyandıran diğer meseleler, gençler için bazı toplum kesimlerini nefret unsuru haline getirmektedir. Bu tür meseleler gençlerin, özellikle de lise çağındaki sınıf arkadaşlarımızın milliyetçi ve faşist ideolojileri benimsemesine neden olmaktadır. Bu tür problemler gençleri harekete geçirse bile bu hareket faşist ve ırkçı olma eğilimindedir.

Bu tür nefret ve ırkçı söylemlerin yayılmasında sosyal medyanın ve okul ortamlarının etkisi büyüktür. Teknolojinin gelişmesi ve sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla beraber birçok kara, gri ve beyaz propagandanın yayılımı daha da hızlanmış ve artmıştır. Siyasi partiler, sosyal medyada sık sık propaganda yapan topluluklardan birisidir ve propaganda örgütlenme konusunda önemli bir unsurdur. Irk, din veya milliyet üzerinden yapılan propagandalar ülkemizde büyük bir nüfusu etkilemekte ve partiler bu unsurlar üzerinden örgütlenmektedir. Bu unsurlar üzerinden örgütlenen genç sayısı gün geçtikçe artmakta ve kendini daha çok belli etmektedir.

Bir “liseli” diyip geçtiğimiz bu yeni faşistlerin daha genç yaşlarında nefret ve şiddet içeren görüşlere sahip olmaları korkunç bir durumdur. Günümüzde kapitalist, neoliberal ve milliyetçi dünya sisteminde toplum tarafından “ezik” olarak görülen kesimler halihazırda linç yemektedir ve bu linçler gün geçtikçe artmaktadır. Faşist, şiddet içeren söylemlerin ve linçlerin artması bu tür kesimleri toplumdan ayrıştırabilirr. Ayrıca, gençlerin arasında yükselen faşizm toplumdaki “eşitlik”  talebini de ortadan kaldırmaktadır.

Okullarımızdaki gün geçtikçe artmaya devam eden sorunlarımız bir “millet” veya “ırk” propagandası üzerinden örgütlenerek çözülemez. Dayanışma, bir direnişte veya mücadelede var olması kaçınılmaz bir unsurdur, fakat doğru bir şekilde yayılması gerekir. Aksi takdirde yapılan eylemler veya söylenen sözler insan onurununu zedeleyebilir.

What do you think?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir