Kapakta görmüş olduğunuz resim size ne çağrıştırıyor ? Diego Rivera tarafından hazırlanan “Man at the Crossroads” eseri basit bir resim gibi gözüküyor olsa da aslında bu sanayi işçilerinin ve Ekim Devrimi’nin öncüsü Vladimir Lenin’in yüceltilen bir kompozisyonudur.
Bu yazıda propagandanın ne olduğundan ve çeşitlerinden bahsedeceğim. Aslında bir sanat eseri, bir kitap ya da bir resmin ve hatta kısacık bir reklamın bile bir propaganda yöntemi olabileceğini hiç düşündünüz mü?
Propaganda: Bir öğreti, düşünce veya inancı başkalarına tanıtmak, benimsetmek ve yaymak amacıyla söz, yazı vb. yollarla gerçekleştirilen çalışma; yayma anlamına gelir. Tarih boyunca propaganda pek çok şekilde yapılmaya çalışılmıştır. Bu sanat, reklam, haberler, hükûmet raporları, tarihin tekrar yazılması, uydurma bilim, kitaplar, broşürler, propaganda filmleri, radyo, televizyon ve posterleri içerisinde yer alabilir.
Kara Propaganda ve Medya
Propaganda aslında 3 türe ayrılır: Gri, Beyaz ve Kara propaganda. Kara propaganda kaynağı ve çıkış noktası belli olmayan propaganda türüdür, dost bir kaynaktan geliyormuş gibi görünür ama gerçek tersidir. Bu propaganda türü yalan haber, iftira, çarpıtma, hile, entrika ve benzeri uygulamalar yoluyla kitleleri harekete geçirmeyi amaçlar. Propaganda kaynağına göre sınıflandırılabilir. Beyaz propagandanın kaynağı bellidir. Gri propaganda nötr bir kaynaktan gelir gözükür ama aslında karşı taraftan gelmektedir. Medya, sosyal medya ve internet gibi iletişim kanallarının yaygınlaşmasıyla birlikte, kara propaganda daha geniş bir alana yayılmış ve daha etkili hale gelmiştir. Kara propaganda genellikle gerçek dışı bilgileri yayma, iftira atma, manipülatif görüntü ve mesajlar kullanma gibi tekniklerle çalışır. Bu tür propaganda insanların düşüncelerini etkileyerek toplumda bölünmeler yaratmayı, güvensizlik oluşturmayı veya belirli bir kişi, grup veya kuruluşa karşı olumsuz bir algı oluşturmayı amaçlar.
Hitler’in Almanya’yı ele geçirebilmek için kullandığı üç faktör vardı: Sermaye Desteği, basın ve etkili bir propaganda yöntemi. Hitler, Almanya’yı ele geçirebilmek için kara propaganda kullanmıştı hatta propaganda için bir bakanlık bile kurmuştu. Bu bakanlığın da başına hitabette çok başarılı olan, kendinden emin, sakin ve konuşmaları ile halka sesleniş becerisinde ustalaşmış olan Dr. Paul Joseph Goebbels bulunuyordu.
Goebbels çok büyük bir yalancı ve bir komplo ustasıydı. Alman halkının zafiyet ve hassasiyetlerini iyi tahlil ederdi. “Büyük Yalan Teorisi” tekniğini kullanmada bir numaraydı.
Goebbels, güçlendikçe Almanya’daki bütün haber kaynakları üzerinde tam kontrol sağladı. Radyo, basın, yayın evleri, sinema, tiyatro ve tüm kültür-sanat faaliyetleri artık onun kontrolü altındaydı. Şarkı ve şiirlerdeki her söz, tiyatro ve film metinlerindeki her kelime denetlenip onaylanıyordu. Bir tek eleştirel söze izin verilmiyor, Alman halkına zorla düşünceler benimsetilmeye çalışılıyordu. Gerçekler görünmezdi artık.
Kara Propagandaya Kanmamak
Kara propagandaya kanmamak, bireylerin düşünsel bağımsızlığını koruması, bilgiye erişim hakkını kullanması ve demokratik değerlere sadık kalması açısından önemlidir. Bilgi ve medya okuryazarlığı, eleştirel düşünme, bilinçli medya tüketimi, eğitim ve toplumsal farkındalık kara propagandanın etkisini azaltmak ve çözüm bulmak için belli yöntemlerdir. Kara propagandanın çözümü, uzun vadeli ve çok yönlü bir süreçtir. Ayrıca, bu tür bir propagandayı tanıyarak başkalarını da bilgilendirmek ve toplumsal bir bilinç oluşturmak, demokratik toplumun sağlıklı işleyişine katkıda bulunur.